29 Temmuz 2013 Pazartesi

Umut

Karışığım. 1 aydır beklediğim haber geldi. Artık bir işim var. Bu haberi alınca saf mutluluk yaşamayı hayal etmiştim hep ama olmadı. Çok yönlü bir durumun içinde kaldım.
Mutluyum hem de çok. Artık bir işim, düzenim, hayatım var. Param olacak, hayalini kurduğum şeylere ulaşabileceğim, öz güvenim yerine gelecek.
Heyecanlıyım ve tedirginim. Nasıl bir ortama gidiyorum? Nasıl insanlarla birlikte çalışacağım? İklime ve hava şartlarına ayak uydurabilecek miyim?Ülkeyi sevecek miyim? Kültüre alışabilecek miyim? İşi sevecek miyim? 2 yıl boyunca çalışabileceğim bir iş mi? İş saatlerim dışımdaki hayatım nasıl olacak? Sürekli şantiyede sıkılmayacak mıyım?
Hüzünlüyüm. Ailemi, arkadaşlarımı, akrabalarımı arkamda bırakıyorum. Farklı sınırlara, farklı saat dilimine gidiyorum. Keşke annemi ağlarken görmeseydim. Bu kadar koymazdı bana bu gidiş. Onu hasrette bırakmak, ona yollarımı gözlemetmek en çok ağırıma giden. Gerisine alışırım, dayanırım ama anneme çok zor.

Sorulara kendi kendime cevap vermeye kalkarsam, İş arkadaşları ile ilgili olan sorular Türkiyede bir işe girsem de geçerli olacaktı. Tek farkı, oradaki tek yeni insan ben olacağım. Hazır bir grubun içine girmek, yeni oluşan bir gruba girmekten daha zor olacaktır. Ama orada insanlarla aramı iyi tutarsam, o konuda sıkıntı yaşamayacağımı düşünüyorum. İklimle insanlar nasıl başa çıkıyorsa ben de öyle başa çıkarım. Çalışacağım yer kapalı olur sıcak olur. Odam sıcak olur. Eh dışarda pek dolaşmayıveririm olur biter. Ülke ve kültürle pek fazla işim olmayacak. 15 güne bir Baküye ineceğim zaten. Hem 6 ayda bir Türkiyeye geliş hakkım da var. Burada bir işe girsem 6 ayda bir gidecek miyim ailemin yanına? Sanmıyorum... İşi sevemye gelirsek, kimse yaptığı işi deli gibi sevmiyor, herkes sıkılıyor ben de sıkılacağım elbet. Ama işimin kıymetini bilmeliyim. Bu iş için çok uğraştım. En iyisini yapmak için uğraşmalı, her gün işimle alakalı yeni bir şeyler öğrenmeliyim. Hem yöneticilerin gözüne girmebilirim hem de işi monotonluktan çıkarıp kendimi geliştirebileceğim bir hobi haline getirebilirim. İş saatleri dışına gelecek olursak, 7de işten çıkacağım. 1 saat yemek sürse saat 8 olacak.O saatten sonra en fazla 1-2 saat insanlarla takılırım. Ya da odama çekilir internet başında olurum. Zaten 11 dedi mi uykum gelir yatağıma çekilirim. Yani iş dışında bana kaacak olan topu topu 3 saat bir şekilde geçirilir o zaman da. Şantiye de ise elbette sıkılacağım, Bilkentteki yaşamımdan biliyorum. Ama işte işin o kısmı beni olgunlaştıracak, sabırlı insan yapacak. O kadar mücadele de olsun.

Hüzünlerimin tek tesellisi ise 6 aylık geliş gidişlerim ve işin sadece 2 yıl sürecek olması. Çok memnun kalırsam 3. yıla uzayacak ve askerlikten yırtacağım ki zaten bu kararı vermem demek tüm sorularım ve hüzünlerimden kurtulmuş olmam demektir. Gitmek her zaman zordur. Hele ilk gidiş, ilk defa ülkeden ayrılış elbette zor olacaktır. Çetrefilli iklim koşullarına gşdecek olmam bu ayrılığı biraz daha güçleştiriyor fakat zaman her şeyin ilacı. ben her türlü hasrete alışırım. Tek duam Allahım anneme dayanma gücü versin. Beni kafasına çok takmasın, çok üzülmesin arkamdan Onu rahat görürsem her şey kolaylaşır benim için. Arkadaşlarımı da 6 ayda bir geldiğimde görürürüm artık.  Zaten 3-4 ile yayıldılar. Burada olsam da çok fazla görüşemeyecek olmam acımı biraz hafifletiyor.

Mutluluklarımı ise açıklamaya gerek yok. Tek söyleyeceğim opportunity cost açısından çok karlı bir iş yaptığımdır. Bu iş olmasa kasımda askere gidecektim. 3 ay askerliği bekle, 5 buçuk ay askerlik yap dön 2 ay iş ara nereden baksan 9 ayım boş ve parasız geçecekti. Şimdi bu 9 ayda hem iş tecrübesi hem de para kazanmış olacağım. Kaybettiğim bir yılın telafisi gibi olacak bu iş benim için hem maddi hem de manevi kazanımlar olarak. Bu açıdan da çok şanslıyım.

Rabbim dualarıma karşılık verdi ve iş sağladı bana. İnşallah dualarımdaki gibi mutsuz olacaksam işimde mutsuz olayım kısmı işim için geçerli olmaz. Hem ailem hem de ben mutlu olurum ve geride bıraktığım karanlık bir yılın izlerini tamamen silerim. Daha mutlu umutlu günlerde tekrar yazabilmek dileğiyle. Türkiyedeki son yazım da bu olsun. Adı umut olsun...