21 Aralık 2012 Cuma

Çanlar Kimin İçin Çalıyor- Ernest Hemingway

Metallicanın For Whom the Bell Tools  şarkısı en çok sevdiğim şarkılar listesinde üst sıralarda. 3 yıl önce bu şarkının hikayesini araştırıp Hemingwayin kitabından esinlenerek yazıldığını öğrenince, merak etmeye başladım bu kitabı. Ama bunun bir de filmi olduğunu duyunca, doğal olarak filmini izlemeye karar vermiştim. Filmi çok aradım mamafih torrent dışında bir paylaşım sitesinde bulamadım. O zamanlar torrent kullanmak kaldığım yurtta yasak olduğu için filmi izleyememiş, kitabı okuma seçeneğini de aklıma hiç getirmemiştim. Kitap kurtluğuna özendiğimi bugünlerde aklıma tekrardan gelen bu eseri nihayet okuyabildim. Hemingway, harika bir kitap yazmış. Ancak Metallica'nın şarkısının verdiği hazzı verebilecek bir eser değildi benim için. Zaten öyle bir şey de beklemiyordum. O şarkı başlı başına bir baş yapıt. Her neyse kitabı tahlile geçeyim.

"Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor." John Donne

Yukarıdaki sözle başlıyor Hemingway kitaba ve gönüllü olarak İspanya iç savaşına cumhuriyetçiler kanadından katılan Amerikali bir öğretim görevlisinin 4 günlük macerasını anlatıyor. Cumhuriyetçilerin iş birliği yaptığı gerillaların yanına yerleşen ve onlarla birlikte köprü patlatma eyleminden sorumlu olan Robert Jordan, gerillalarla geçirdiği 4 güne daha önce hayatında tatmadığı bir çok duyguyu sıkıştırır. Aşkı, umudu, ihaneti, dostluğu, çaresizliği, adanmışlığı öğrenir gerillalardan. Kitap bir yandan da İspanya İç savaşına ayna tutuyor. Amerika-Rusya destekli Cumhuriyetçilerin aslında çok kötü yönetildiğini askerlerinin kendi kaderlerine bırakıldığını anlatıyor.

Yazarın biraz Cumhuriyetçiler'den taraf olduğu açık fakat Cumhuriyet yanlısı gerillaların Faşistler'e yaptıkları işkenceleri insanlık dışı muameleri anlatmaktan da geri kalmıyor. Zaten kitabı bitirdikten sonra farkediyorsunuz ki Hemingway'in derdi taraf tutmak değil, savaşın acı yüzünü ve gereksizliğini okuyucularına anlatmak. Hatta bir yerde şöyle buyuruyor üstad: 'İnsanın milliyeti ve siyasi görüşleri ölüyken belli olmaz.'

Hemingway'in akıcı bir dili ve çok başarılı betimlemeleri mevcut. Okurken dağ havasını, kar soğuğunu, mağara ortamını hissedebiliyorsunuz. Ayrıca kitaptaki kişilerin çok belirgin karakterleri var ve hikaye sayesinde bunları ortaya çıkarabiliyorsunuz. Psikolojik çözümlemeler, karakter tahlilleri kahramanlara karşı sempati-antipati duymanıza yardımcı olacak kadar ayrıntılı ve başarılı. Ayrıca çatışma anları gözünüzün önünde film gibi canlanıyor, adeta film izler gibi okuyorsunuz satırları.

Tarih, politika, savaş aşk entrika... Bir çok konuyu içerisinde barındıran heyecanlı bir roman. Okunmanızı tavsiye ederim. Kitabın bitirilmesinin hemen ardından Metallica'nın şarkısı dinlenince tesirin 5 kat arttığı da İsviçreli bilim adamlarınca kanıtlanmış. Ben de buraya bir linkini koyayım şarkının. Hem de senfoni orkestrsıyla birlikte çalınmış mükemmel versyonunu. İşte Müziğin doruk noktası:



Hiç yorum yok: