14 Aralık 2012 Cuma

Görünmez Canavarlar-Chuck Palahniuk


Bu hafta iki kitap okudum. İkisi de birbirinden çok farklı kitaplardı. Genel olarak da bir benzerinin zor bulunacağı konuları ve kurgulari vardı kitapların. Ama etkileyicilik ve yazarların vermek istediği duyguyu okuyucuya aktarma açısından ikisi de çok başarılardı.

İlk kitabım Chuck Palahniuk'un yazdığı 'Görünmez Canavarlar'dı. Ruh hastası bir kitap... Evet bu kitabı en iyi böyle tanılayabilirim. Sıra dışı bir konusu, sıra dışı bir kurgusu var. Kitabın vermek istediğimi mesajlar çok keskin ve bunu insana dayak atarcasına veriyor yazar. Dövüş Kulübü'nü yazabilmiş bir insan için normal diyorsunuz ama bu kitap ondan daha çarpıcı ve rahatsız ediciydi. Dövüş Kulübü'nden alışık olduğumuz popüler hayata karşı tavrı burada daha sert. Popüler hayatın bizi nasıl çevirip çevrelediği tercihlerimizi nasıl etkilediği en çarpıcı hikayelerle aktarılıyor okuyucuya. Kitapta bolbol alti çizilesi sözler ve marka isimleri var. Dağarcığınız genişleyecek.

Kitabın içeriğine biraz girecek olursamö spoiler vermeden duramayacağım o yüzden bir iki cümle ile kıvırmaya çalışayım. Genç ve güzel bir model olan Shannon'un başına bir kaza gelir ve bu kazada suratı parçalanır. O da 'madem güzel olamıyorum ben de görünmez olurum' diyerek suratına bir peçe takar.  Daha sonra da hastanede tanıştığı Brandey Alexander ile yeni bir hayata yelken açar. Bu hayatın ve hikayelerin içinde yazar popüler kültür düşkünlüğünün insanları ne hale getirdiğini, aile ve toplumla ilişkilerin insanı nasıl etkilediğini bizlere rahatsız edici şekilde anlatıyor. Bazen abartıya kaçsa da bolca da süprize yer veriyor eserinde. Okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim bir eser. Ancak kitabı elinize aldığınızda arka kapaktaki yazıyı okmayınız. Benim bu blogda düşündüğüm hassasiyeti maalesef yayın evi düşünmemiş ve çok feci spoilerlarla donatmış yazıyı. Ha kitaptaki süprizler onunla mı kalıyor? Tabii ki hayır.





Twitter:@altnskmrt

Hiç yorum yok: